T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/12058
K. 2006/16341
T. 12.12.2006
• İŞ GÜVENLİĞİ ( İşyerinde İş Güvenliği Önlemlerini Alma Çalışanları Eğitime Tabi Tutma Önlemlere Uyulmasının Sağlanmasına Yönelik Etkin Bir Denetim Mekanizması Oluşturma Yetki Görev ve Sorumluluğu İşverene Ait Olduğu )
• İŞYERİNDE İŞ GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİNİ ALMA ( Çalışanları Eğitime Tabi Tutma Önlemlere Uyulmasının Sağlanmasına Yönelik Etkin Bir Denetim Mekanizması Oluşturma Yetki Görev ve Sorumluluğu İşverene Ait Olduğu )
• İŞ KAZASI SONUCU SÜREKLİ İŞGÖREMEZLİK ( Baskın Kusurun Yapılan İşe Uygun Şekil ve Nitelikte Mekanik Araçların Kullanımını Sağlamayan Davalıya Ait Olduğu -Yanılgılı Kusur Raporlarının Hükme Esas Alınamayacağı )
• RÜCUAN TAZMİNAT ( İş kazası Sonucu Sürekli İşgöremezlik – Baskın Kusurun Yapılan İşe Uygun Şekil ve Nitelikte Mekanik Araçların Kullanımını Sağlamayan Davalıya Ait Olduğu/Yanılgılı Kusur Raporlarının Hükme Esas Alınamayacağı )
506/m.26
1475/m.73
4857/m.77
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü/ m. 2 vd.
ÖZET : Davacı, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
İşyerinde iş güvenliği önlemlerini alma, çalışanları eğitime tabi tutma, önlemlere uyulmasının sağlanmasına yönelik etkin bir denetim mekanizması oluşturma yetki, görev ve sorumluluğu işverene aittir. Demir haddeleme ve satışı işinin yapıldığı iş yerinde her biri 12 metre uzunluğunda, 5 kilogram ağırlığında olan 15-20 adet demir çubuğu tomar halinde kamyona yüklemekte olan kazalının belinden rahatsızlanması şeklinde gerçekleşen dava konusu iş kazasında baskın kusurun, olayın oluş biçimine göre, yapılan işe uygun şekil ve nitelikte mekanik araçların kullanımını sağlamayan davalıya ait ve dolayısıyla kendisine yüklenen kusur payının, bu maddi olgu karşısında az olduğu belirgin olup, yanılgılı kusur raporlarının hükme esas alınması isabetsizdir.
DAVA : Davacı,iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği hüküm altına almıştır. Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi T. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre; davalı vekilinin tüm, davacı Kurum vekilinin ise, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalı işverenden rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. 13.12.2000 tarihinde gerçekleşen kaza sonrasında iş müfettişi tarafından yapılan soruşturmada davalının %50, sigortalının %50 oranında kusurlu bulunduğu, yargılama sırasında düzenlenen ikinci raporda; davalının %50, sigortalının. %25 oranında kusurlu bulunup, olayda %25,..oranında kaçınılmazlık olgusunun varlığının belirtildiği, hükme dayanak kılınan birinci ve üçüncü raporda ise,iş müfettişi raporundaki kusur aidiyet ve oranlarının benimsendiği anlaşılmaktadır.
İş yerinde iş güvenliği önlemlerini alma, çalışanları eğitime tabi tutma, önlemlere uyulmasının sağlanmasına yönelik etkin bir denetim mekanizması oluşturma yetki, görev ve sorumluluğu işverene aittir. Demir haddeleme ve satışı işinin yapıldığı iş yerinde her biri 12 metre uzunluğunda, 5 kilogram ağırlığında olan 15-20 adet demir çubuğu tomar halinde kamyona yüklemekte olan kazalının belinden rahatsızlanması şeklinde gerçekleşen dava konusu iş kazasında baskın kusurun, olayın oluş biçimine göre, yapılan işe uygun şekil ve nitelikte mekanik araçların kullanımını sağlamayan davalıya ait ve dolayısıyla kendisine yüklenen kusur payının, bu maddi olgu karşısında az olduğu belirgin olup, yanılgılı kusur raporlarının hükme esas alınması isabetsizdir. Bu nedenle, kusur raporlarının 596 Sayılı Kanunun 26., 1475 Sayılı Kanunun 73., 4857 sayılı Kanunun 77., İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd. maddelerine uygun olarak düzenlemesi gereği dikkate alınarak, tarafların kusur oranlarının gerçeğe uygun olarak belirlenmesi için işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişi kurulundan yeniden yöntemince düzenlenmiş kusur raporu alınmalıdır.
Öte yandan; sigortalının gerçek zararı belirlenirken,
a- Hükme dayanak kılınan raporda iskontolu aktif dönem hesabının, sigortalının altmış yaşını dolduracağı 01.01.2009 yerine 12.12.2008 tarihi itibarıyla sona erdirilmesi,
b- Asgari Ücret Tespit Komisyonunca 01.01.2006 31.12.2006 dönemi için geçerli asgari ücretin karar tarihi itibarıyla belirlenmiş olması gözetilerek iskontolu aktif dönem başlangıcını 01.01.2007 olarak kabul eden yeni hesap raporu alınmaksızın, anılan dönemi 12.12.2005 tarihinden itibaren başlatan raporun hükme dayanak kılınması hatalıdır. Bu nedenle mahkemece, 08.12.2005 tarihli hesap raporundaki unsurlar aynen kabul edilerek gerçek zarar ( dış tavan ), yukarıda anılan hatalar düzeltilmek ve davalının belirlenecek kusur oram dikkate alınmak suretiyle belirlenmeli; sonrasında, elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Originally posted 2013-08-05 17:39:20.