Boşanma davalarında tanıklar olayları aydınlatacak olan kişilerdir. Mahkeme hakimi özellikle çekişmeli boşanma davalarında tanklara tanık oldukları, bizzat gördükleri olayları anlatmalarını ister. Ben arkadaşımdan duydum, bana öyle olduğu söylendi gibi ifadeler tanıklıkta işe yaramaz. Örneğin bir sadakatsizlik durumu varsa tanık olan kişi ” aldattığını duydum, bana aldatıldığını söylediler ” dediği takdirde bu tanığın tanıklığına itibar edilme. Tam tersi ” evet ben bu kişinin eşini aldattığını bizzat gördüm, bir kafede elelelerdi, başbaşalardı” gibi ifadeler ancak davayı aydınlatmaya yarayacaktır. Burada tanığın somut beyanları önemlidir, tarafların evliliğine ilişkin beyanda bulunacak olan kişiler şiddet varsa bizzat şiddete şahit olmuş, hakaret varsa bizzat o hakereti duyan kişilerin tanıklıklarına başvurulur. Mahkeme hakimi de dosyanın aydınlatılması için tanıklara net sorular sorar, burada tanığa düşen dürüstçe gördüklerini anlatmasıdır. Ancak yalan yere tanıklık yapılması ile de çoğu zaman karşılaşılmaktadır. Tanık konumundaki kişi bizzat mahkemede yemin ederek dinlenir, duymadıkları, bizzat görmedikleri olayları görmüş gibi, yaşamış gibi anlatan, yalan söyeyen tanıklara da şayet yalan olduğu yahut mahkemeyi yanılttığı ortaya çıkarsa 1 yıldan 3 yıla hapis cezası yaptırımı uygulanır.
