Birleşmiş Milletler, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde cinsiyet temelli şiddete karşı 16 günlük bir aktivizm kampanyası başlattı. 25 Kasım’dan 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne kadar “turuncu etkinlikler” düzenlemeye çağırdı. Hukuk Ajansı olarak ‘Kadına Şiddet’ konusunu Avukat Zeynep Yargıç ile görüştük.
Zeynep Yargıç (Avukat): Gerek anayasamızda gerek Türk Ceza Kanunumuzda, Medeni Kanunumuzda ve 4320 sayılı Ailenin Korunması Hakkındaki kanun ile 6284 sayılı kadına yönelik şiddetin korunmasında dair olan kanunlarımızda şiddetle mücadelede hukuki düzenlemeler yapılmıştır. Ancak bunlar uygulamada yetersiz kalmaktadır. Kanunlarımız genelde suç öncesinde değil de suç işlendikten sonra devreye girmektedir. Önleyici tedbirler almak gerekmektedir. Olayın sadece hukuki boyutu ile cezai kısmı ile değil, psikolojik kısmı ile ilgili de çalışmalar yapılmalıdır.– Kadına yönelik şiddeti önlemek adına hangi yaptırımlar uygulanmalıdır?
Zeynep Yargıç (Avukat): Öncelikle kanunlarımızda yer alan cezaların artırımı sağlanmalıdır. Daha doğrusu cezayı artırmak yerine şiddetin baştan önlenmesi sağlanmalıdır. Koruyucu ve önleyici tedbir kararları alınmalıdır.
“Toplumda aile içişlerine karışılmaz algısı hala yaygındır”
Ailenin Korunması Yasasıyla aile içi şiddet suçlarında cezalandırmanın yanı sıra daha büyük suçların işlenmesini önlemek amacıyla birçok tedbir düşünülmüş ve bu tedbirler aile mahkemelerinin takdirine bırakılmıştır.
Şiddet gören kadınlara tedbir amaçlı olarak panik butonu ve elektronik kelepçe imkanı getirilmiştir. Ancak bunlar tabi ki tek başına yeterli değildir, kolluğun yeterli eğitimde olmayışı ve toplumda aile iç işlerine karışılmaz algısı hala yaygındır. Bu sebeple gerek toplumun gerekse de destek kuvvetlerinin bilgilendirilmesi gerekmektedir.
– Kadına yönelik şiddet suçlarında tahrik indirimi uygulamasının kaldırılması gerektiğini düşünüyor musunuz?
Zeynep Yargıç (Avukat): Haksız Tahrik indirim uygulaması günümüzde çok keyfi uygulanmakta ve toplumda da infiale neden olmaktadır. Şöyle ki, haksız tahrik indirimi ile şiddet katilleri artmakta, kadına yönelik şiddet cezaların yetersizliği nedeni ile teşvik edilmektedir.
– İnfaz koşulların ağırlaştırılmasını içeren bir kanun teklifi hazırlanıyor, siz bu teklifi nasıl buluyorsunuz?
Zeynep Yargıç (Avukat): Cezaları artırmak mutlaka ki caydırıcı olacaktır ancak, suçların cezasını artırmaktansa olayların psikolojik nedenlerini çözmenin sağlıklı bir toplum yetiştirmek açısından daha işlevsel olacağı kanaatindeyim.
– Diğer ülkelere oranla kadına yönelik şiddette Türkiye hangi konumda?
Zeynep Yargıç (Avukat): Dünya sıralamasına baktığımızda Türkiye’de kadına yönelik şiddet had safhadadır. Özellikle son 10 yılda bu suçlar cezaların da yetersizliği sebebi ile çok artmıştır. Türk Hukuk Sistemi’nin işleyişi Avrupa ile kıyaslandığında insana değer verilmediği çok açıktır. Yaşam hakkı kolaylıkla ihlal edilmektedir, bunun sebebi de yasalarımızın yetersizliğinin yanısıra eğitim düzeyidir. Örneğin; cinsel suçlarda ispat zorunluluğu tacize uğrayanın sorumluluğundandır. Bunu da ispatlamak kolay olmamaktadır, olayı gören tanıkların olmayışı, tecavüz sonrası delillerin yok edilmesi vb.benzer sebeplerle tecavüzcülerin lehine sonlanmaktadır. Yasalarımızın sanığın lehine değil, mağdurun lehine düzenlenmesi asıldır.Bu hususta gündemimizde bir çok çalışma yapılmaktadır.
Originally posted 2015-11-28 10:24:41.