Eşlerin, ziynet eşyaları üzerinde yararlanma,yönetim,tasarruf hakları vardır. Bu sebeple gerek evlilik birliğinin devamı süresince gerekse de sonlanması halinde ziynet alacağına ilişkin dava açabilirler. Ziynet alacağı, boşanma davası ile beraber talep edilebileceği gibi sonradan ayrı bir dava olarak da açılabilir. Davayı açan taraf,ziynet alacağı talebinde bulunmalı,ziynetin varlığını ve ziynetlerin kendisinde kalmadığını kanıtlamalıdır.Davacı talep ettiği ziynetleri,kıymetleri,adetleri ,cins ve niteliklerini belirterek talep etmeli ve harcı yatırılmalıdır. Bu tarz davalarda kadına ve erkeğe takılan ziynetlerin kimin olacağı sorunu ortaya çıkmaktadır. Düğünde kadına takılan takılar kadının geleceği ve güvencesidir. Eğer kadına emaneten takıldığı hususunda kadının bir kabulü yoksa düğünde kadına takılan takılar hediye edilmiş kabul edilerek kadının olur. Yani bir anlamda bağış kabul edilir. Erkeğe takılan takılar ise eğer erkeğe takılıp sonra erkek tarafından kadına verilmiş ise, erkeğin eşine takıları bağışladığı kabul edilir. Ancak erkek sonradan eşine takıları vermemiş ise,bunlar da erkeğe ait sayılacaktır. Çocuğa takılan ziynetler ise çocuğun kişisel malı olacak ve çocuk adına açılacak dava ile istenebilecektir. Ancak düğün sırasında kadına ya ad erkeğe takılan takıları koca bir takım amaçlar için bozdurmuş olabilir. Bu amaçlar,düğün borçları,araç-ev alımı,kira ve gider borçları,iş yeri açması,balayı giderleri vb. sebepler için altınlar bozulmuş olabilir.Bu durumda karının bu altınları geri istememek üzere vermediği takdirde koca bu altınların değerini karısına vermek zorundadır.
Originally posted 2013-09-19 14:47:59.