T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/10804
K. 2002/11537
T. 7.10.2002
• YABANCI MAHKEME KARARLARININ TENFİZİ VE TANINMASI ( Boşanma – Diğer Eşe Husumet Yöneltilmesi ve Dilekçenin Usulen Duruşma Günü İle Birlikte Tebliğ Edilmesi Zorunluluğu )
• TENFİZ VE TANINMA DAVALARI ( Boşanma – Diğer Eşe Husumet Yöneltilmesi ve Dilekçenin Usulen Duruşma Günü İle Birlikte Tebliğ Edilmesi Zorunluluğu )
• TALEP AŞILARAK HÜKÜM VERİLEMEYECEĞİ ( Yabancı Mahkeme Kararının Tanınmasını Talep – Tenfize Karar Verilemeyeceği )
• SAVUNMA İMKANI SAĞLANMADAN HÜKÜM VERİLEMEYECEĞİ ( Yabancı Mahkeme Kararının Tanınmasını Talep – Boşanma/Diğer Eşe Husumet Yöneltilmesi ve Dilekçenin Usulen Duruşma Günü İle Birlikte Tebliğ Edilmesi Zorunluluğu )
• HASIMSIZ DAVA ( Yabancı Mahkeme Kararının Tanınmasını Talep – Boşanma/Diğer Eşe Husumet Yöneltilmesi ve Dilekçenin Usulen Duruşma Günü İle Birlikte Tebliğ Edilmesi Zorunluluğu )
ÖZET : 1. Hasımsız olarak açılan davanın taraf teşkili yapılmaksızın, duruşma açılarak, karşı tarafa savunma imkanı sağlanmadan kabulü usul ve yasa hükümlerine aykırıdır.
2. Diğer taraftan, yabancı mahkeme kararının tanınması, kararın Türk Mahkemelerinde kesin delil veya kesin hüküm olarak kabulü sonucunu doğurmakta olup, ( MÖHUK.MD.42 ) davacı vekili tarafından da yabancı mahkeme kararının tanınması istenilmiş olmasına rağmen, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi hükmüne aykırı olarak istek aşılarak tenfize karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı vekilinin, 18/9/2000 tarihli dava dilekçesiyle Mehmet Emin Polat’ın eşi Aynur Polat’tan boşanmasına dair Köln Hukuk Mahkemesince verilen kararın tanınmasını istediği, mahkemece sözü edilen kararın tenfize karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Tenfiz ve tanıma davaları çekişmeli yargı işidir.
2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 34, 36, 38, 39. maddeleri uyarınca, diğer eşe husumet yöneltilmesi, tanıma talebini içeren dilekçenin, usulen duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilmesi, duruşma gününde de basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanması gerekmektedir.
Mahkemece hasımsız olarak açılan davanın taraf teşkili yapılmaksızın, duruşma açılarak, karşı tarafa savunma imkanı sağlanmadan ( HUMK. md. 73 ) kabulü usul ve yasa hükümlerine aykırıdır.
Diğer taraftan, yabancı mahkeme kararının tanınması, kararın Türk Mahkemelerinde kesin delil veya kesin hüküm olarak kabulü sonucunu doğurmakta olup, ( MÖHUK.MD.42 ) davacı vekili tarafından da yabancı mahkeme kararının tanınması istenilmiş olmasına rağmen, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi hükmüne aykırı olarak istek aşılarak tenfize karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
Originally posted 2013-12-14 08:19:33.