MK 337 gereğince “Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir.
Nüfus kanunu 20 maddeye göre, evlilik dışı doğan çocuklar annenin hanesine kaydedilir ve baba hanesinde babanın sadece adı yazılır. Nüfus hanesinde babanın çocuğu tanımış olması annenin velayet hakkını değiştirmez. Dolayısıyla anne doğuştan bu hakkı elde ettiğinden çocuk adına velayeten işlem yapabilir.
Evlilik dışı doğan çocuk, Nüfus kanunu 20 maddeye göre , 2 şekilde baba hanesine kayıtlı olabilir.Bunlar, 1-Nesebin düzeltilmesi davası ile. 2- Tanıma davası ile baba hanelerine naklen kaydolabilirler.
Ancak bazı zamanlarda uygulamada ve resmi işlemler gereği tarafların evli olmadıkları belli olduğu halde anneden çocuğun velayetinin kendisinde olduğuna dair ilam istenmektedir. Ancak anin velayeti kanun gereğidir. Bunun için bir ilama gerek bulunmamaktadır. Bunun için velayetin tesisi davası açmanın hukuki bir dayanağı yoktur, zira kanunu teyit etmek gibi olacaktır.
Fakat, babanın bu durumdan yararlanması ve çocuğu alıkoyması, anneden kaçırması durumları da mümkündür. Yasanın düzenlenmesindeki sorun çocuğun kaçırılma koşullarının düzenlenmesinde de devam etmektedir.
TCK Madde 234 – (1) Velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın …. onaltı yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması veya alıkoyması hâlinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Aile mahkemesinde dava açarak velayetin annede olduğunun tespiti ve babanın mevcut davranışları nedeniyle çocuğu alıp anneye bir daha göstermeme durumu olabileceğinden kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep etmek de bir yöntem olabileceği gibi 6284 e dayalı tedbir kararı istemek de koruyucu bir önlem olabilir.
Originally posted 2016-09-26 09:42:32.